Kategori: Mimari

Yılın en güzel binaları belli oldu: Türkiye’den de 4 ya…

Ayrıca bahçeye yerli halkların bitkileri yerleştirilerek öğrencilerin Aborjin kültürünü öğrenmesi amaçlanıyor.

Dünya Mimarlık Festivali Program Direktörü Paul Finch, “Topografya ve manzaranın, iç ve dış mekanın, form ve malzemelerin beklenmedik bir keyifle aktığı şiirsel bir bina” diyerek ekliyor:

Aynı zamanda tarihi farklılıkların tanınıp uzlaşması yönünde ilham verici bir fikir; herkes için daha parlak, daha iyi bir geleceğe işaret ediyor.

Spordan ulaşıma, sağlıktan evlere kadar 18 ayrı kategoride ödül veren Dünya Mimarlık Festivali, Yılın Binası’nı bunların kazananları arasından seçiyor.

Jüri bu yılki kararıyla iki sene üst üste bir eğitim binasını seçmiş oldu. Geçen yıl Çin’deki Huizhen Lisesi birinci ilan edilmişti.

Etiketler: , , , , ,

Sultanahmet Camisi’nde kapsamlı restorasyon

Çinilerinin güzelliğiyle turistleri cezbeden Sultanahmet Camisi’nde, 16. yüzyıl sonu ve 17. yüzyıl başında İznik ve Kütahya atölyelerinde üretilen 50’den fazla muhtelif desende 21 bin 43 çini bulunuyor.

Beyaz zemin üzerine çeşitli renklerle meydana getirilen selvi, lale, sümbül, nar çiçeği, Rumi, üzüm salkımı desenlerinin yer aldığı çiniler de restorasyon kapsamında elden geçiriliyor.

Zeminden 43 metre yüksekte yer alan ana kubbedeki kalem işleri uzman restoratörler tarafından raspa edilerek, özgün kalem işleri temizlenip, ihya ediliyor.

Caminin avlusunda kurulan atölyede, 400 yıllık kündekari kapıların konservasyonu da yapılıyor.

‘BLUE MOSQUE’TA YENİLEME

Osmanlı mimarisinin ilk ve tek 6 minareli camisi olarak İstanbul’un siluetine katkı sunan, çinileri dolayısıyla yabancı turistlerin “Mavi Cami/Blue Mosque” diye tanımladıkları Sultanahmet Camisi, 400 yıllık tarihinin en kapsamlı restorasyonundan geçiriliyor.

RESTORASYON 22 AYDIR DEVAM EDİYOR

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, Sultanahmet Camisi’nin tarihinin en kapsamlı restorasyonunun yaklaşık 22 ay önce başladığını belirtti.

400 yıllık bu tarihi yapının yıllar içinde birçok kez restore edildiğini ifade eden Sarı, “En kapsamlı restorasyona başladık ve hızla devam ediyor. Ancak restorasyon yapmanın birtakım zorlukları var. Sultanahmet Camisi, İstanbulumuzun, ülkemizin en önemli eserlerinden biri. Mimar Sinan üslubunda Mimar Sedefkar Mehmet Ağa tarafından 1617 yılında inşaatı tamamlanmış. Rivayet olunur ki ilk kazmayı Padişah Sultanahmet koymuş, eteğinde toprak taşıdığı belirtilir. Çok önemli bir eser olması dolayısıyla ibadeti aksatmamamız gerekiyor, yoğun ziyaretçi akınını da engellemeden restorasyonu yapmak gerekiyordu. Onun için daha dikkatli çalışmayı gerektiren bir restorasyon” diye konuştu.

Sultanahmet Camisi'nde kapsamlı restorasyon - 2

Eskiden beri caminin dış avlularının altında, tahliye kanalları olduğundan söz edildiğini anlatan Sarı, bunların rölevelerinin çıkarıldığını, İSKİ’den temin edilen kameralarla yeniden tespitlerin yapıldığını ve tespitler sonrasında kanallardaki balçığın temizlenmeye başlandığını söyledi.

Sarı, bu çalışmalar bittikten sonra avluda toplanan suyun, kanallar vasıtasıyla tahliye edilmesinin eserin geleceği açısından önemli olduğunu vurguladı.

KUBBELERDE İNCE KALEM İŞLERİ YAPILIYOR

Caminin içine kurulan platformun üzerinde iskele inşa edilerek ana kubbeye ulaşıldığını belirten Sarı, şunları kaydetti:

“Ana kubbede daha önce çimento ile yapılmış sıvalar olduğu tespit edildi. Bunların raspa işlemleri bitirildi. Kalem işi projelerinin uygulanmasına başlandı. Dış mekanda kubbe üzerindeki kurşun işleri tamamlandı. Kubbenin etrafına çelik çemberle güçlendirme ve takviyeler yapıldı. Ağırlık kuleleri tamamlandı. 24 sütun üzerine, 30 adet kubbeden oluşan mermer kaplı orta avlu var. Her kubbenin altında çimentodan yapılmış sıvalar temizlendi. Kaba ve ince sıva işleri yapıldı. 30 kubbenin 15’inin kurşun işleri tamamlandı, diğerlerinin de yapımı devam ediyor.” 

Sultanahmet Camisi'nde kapsamlı restorasyon - 3

MİNARELERİ GÜÇLENDİRİYOR

Caminin güney batı tarafındaki minarenin şerefeye kadar sökülerek, taşlarının numaralandırıldığını anlatan Sarı, “Projeleri onaylandıktan sonra tekrar şerefeye kadar minare örüldü. Kuzey batıdaki ikinci minare ile Ayasofya tarafındaki minaredeki statik sıkıntılar da giderilecek. 2014 yılında bir minare sökülerek sağlamlaştırılmıştı” diye konuştu.

Caminin 400 yıllık tarihi kapılarının da cami avlusunda kurulan atölyede konservasyonlarının yapıldığını aktaran Sarı, “Sultanahmet Camisi, geleceğe daha güzel onarılmış şekilde taşınmış olacak” dedi.

MAVİ ÇİNİLERİ İHYA EDİLİYOR

Sultanahmet Camisi’nde 16 ve 17. yüzyılda üretilen Kütahya ve İznik’te üretilen 21 bin 43 adet çininin bulunduğunu belirten Sarı, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu çinilerde 50 farklı desen var. İç duvarlarda bulunan çinilerin ve kalem işlerinin hakim tonu mavi olduğu için yabancılar burayı ‘Mavi Cami’ olarak adlandırmış. Birçok selatin camide hünkar mahfili vardır. Bu camide onun haricinde hünkar kasrı da bulunmaktadır. Namaz sonrası veya öncesinde padişahın dinlenmesi için yapılmış. Mimberi ve mihrabı ile çok önemli bir eser. Ana kubbenin altında 260 penceresi var. Bu da cami içinin aydınlık ve ferah olmasını sağlıyor.

Cami dört fil ayağı üzerine oturtulmuş. Bu da statik açıdan bütün yükü üzerine alan bir unsur. Fil ayakları içinde abdest almak için musluklar var. Bu da Sultanahmet Camisi’nin farklı bir özelliği. Restorasyonun sevindirici bir yönü var, statik açıdan herhangi bir olumsuzluğa rastlamadık. Sultanahmet Camisi’nin durumu statik açıdan iyi, herhangi bir olumsuzluk yok. Restorasyona başlarken, 4 yılda tamamlanmasını öngördük. Hedefimiz 4 yıl ama beklenmedik durumlarla karşılaşınca bu süreç uzayabiliyor.”

Sultanahmet Camisi'nde kapsamlı restorasyon - 4

Caminin eski tuvaletlerinin olduğu yerde kazı yapıldığını, çevre düzenleme projesi ile birlikte yeni tuvaletlerin yapım işlerinin yürütüldüğünü aktaran Sarı, projeye başladıklarında yapım bedelinin 35 milyon lira olduğunu zaman içinde bu rakamın 55-60 milyon lirayı bulacağını belirtti.

58 PROJENİN TUTARI 250 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE

Sarı, Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü olarak 58 projeyi yürüttüklerini belirterek, şunları kaydetti:

“58 projenin 32’si restorasyon-uygulama işi, 26’sı da projelendirme işi. Bu restorasyonların tutarı, 250 milyon TL’nin üzerinde. Beyazıt, Teşvikiye, Rüstem Paşa, Yeni Cami gibi önemli camilerin restorasyonları devam ediyor. Bunlar da tamamlandığında, selatin camilerinin tamamının restorasyonu yapılmış olacak. Hedefimiz, İstanbul’da ecdat yadigarı eserlerin restorasyonlarını yaparak, zamanın etkisine karşı olumsuzlukları gidererek geleceğe güvenle taşımak.”

Etiketler: , , ,

Arjantinli ünlü mimar Cesar Pelli hayatını kaybetti – S…

Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Maharetli Cesar Pelli’nin ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Dünyaya miras olarak bıraktığı eserler, Arjantinliler için gurur kaynağı.” ifadelerini kullandı.

Başta ABD olmak üzere, dünyanın birçok yerinde şubesi olan Pelli-Clarke-Pelli mimarlık şirketinin kurucusu Pelli, 1998-2006 yıllarında dünyanın en yüksek gökdeleni ünvanına sahip olan Kuala Lumpur’daki Petronas Kuleleri, New York’taki Dünya Finans Merkezi ve Hong Kong’daki Uluslararası Finans Merkezi binası gibi birçok esere imza attı.

Pelli, ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Yale Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde 1977-1984 yıllarında dekanlık yapmasının yanı sıra eserleriyle Amerikan Mimarlar Enstitüsü Altın Madalya Ödülü gibi birçok mimarlık ödülü de kazandı.

Arjantin’in Tucuman eyaletinde 1926’da dünyaya gelen Pelli, üniversite eğitimini Tucuman Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra 1952 yılında yüksek öğrenime başlamak için ABD’ye taşınmış ve yaşamını orada sürdürmüştü.

Etiketler: , , , , , ,

Roma’da İspanyol Merdivenleri’ne oturma yasağı – Son Da…

Roma Belediyesi, gerçek adını merdivenin başındaki Trinita dei Monti Kilisesi’nden alan Trinita Dei Monti basamaklarında, yaygın bilinen adıyla İspanyol Merdivenleri‘nde yeni bir düzenlemeye gitti.

İtalyan basınına yansıyan haberlere göre, Roma’yı ziyaret eden turistlerin en çok uğradığı ve fotoğraf çektirdiği yerlerin başında gelen İspanyol Merdivenleri artık sadece transit geçişler için kullanılacak.

Belediye polisleri, 5 Temmuz’da alınan kararı bugün itibarıyla uygulamaya koydu. Ekipler, karar gereğince, dünyanın dört bir yanından gelen turistler de dahil olmak üzere basamakları arkasına alacak şekilde oturarak fotoğraf çektirmek isteyen ya da eskiden olduğu gibi sadece soluklanmak için basamaklara oturan hiç kimseye artık izin vermiyor.

Haberlerde, uyarılara rağmen oturmaya devam edenlere 160 avrodan başlayan cezalar kesileceği ifade edildi. Ayrıca, basamakları kirleten veya zarar verenlere ise 400 avroya kadar varan cezalar uygulanacağı belirtildi.

İtalyan sanat eleştirmeni ve aynı zamanda Forza Italia Partisi milletvekili Vittorio Sgarbi, belediyenin kararına tepki gösterdi. Sgarbi, uygulamayı faşist dönem uygulamasına benzeterek, “Anıtı korumak güzel. Açıkçası o mermerlerin üzerinde yemek yiyemezsiniz ama oturma yasağı gerçekten aşırı. Bana göre belediye bu kararını gözden geçirmek durumunda kalacak.” ifadesini kullandı.

Bu arada, belediye polislerinin, merdivenlere oturanları anında ikaz ederek yerlerinden kaldırdığı ve karardan habersiz turistlerin ise bu davranışı ve yasağı şaşkınlıkla karşıladıkları gözlendi.

Romalı mimar Francesco de Sanctis tarafından 1723-1725 yılları arasında yapılan Trinita dei Monti Kilisesi’nden İspanya Meydanı’na doğru inen tarihi basamaklar, 2015 ile 2016 yılları arasında bir mücevher firmasının sponsorluğunda kapsamlı restorasyondan geçmişti. 11 ay süren restorasyonun ardından temizlenmiş şekilde çıkan merdivenlerde eskiden olduğu gibi yeme ve içmeye izin verilmezken, insanların oturmasına ise karışılmıyordu.

ROMA’DA ÇÖP KRİZİ (TURİSTİK KENTTE ÇÖP DAĞLARI)

Etiketler: , , , , ,

Çevreci binalar ve daha yeşil kentler için ‘ağacın izin…

Hollanda’nın Amsterdam kentinde hayata geçecek Haut da yine bu akımın önemli temcilsilerinden… İlk açıklandığında dünyanın en uzun ahşap binası unvanının sahibi olacağı belirtilen projede toplam 55 daire bulunuyor. 73 metre yüksekliğindeki projede teslimlerin 2021 yılında tamamlanması planlanıyor.

KARBONDİOKSİT HAPSEDEREK HAVAYI TEMİZLİYOR

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ercan Şahin, yeşil yapılaşmaya doğru giden yeni mimari yaklaşımların son dönemde dünyada ağırlık kazandığının altını çizerken, “Dünyada artık bütün mimari konseptlerin gözden geçirildiği; çevre hassasiyetlerinin hiç olmadığı kadar projelere yön verdiği bir dönemden geçiyoruz. Teknolojideki son gelişmelerle birlikte, bugüne kadar hep çelik ve betonla birlikte andığımız gökdelenlerde ahşabın kullanımı her geçen gün artıyor. Bu dönüşüm tabii doğanın, çevrenin korunması için de son derece önemli. Özellikle bu tarz binalarda kullanılan ahşap materyaller önemli ölçüde karbondioksit depolamaları dolayısıyla çevreye de büyük katkı sunuyor. Yapılan son araştırmalar, bu binalarda kullanılan bir metreküplük ahşabın, 900 kilogramdan fazla karbondioksiti hapsettiğini dolayısıyla havayı ciddi ölçüde temizlediğini gösteriyor” dedi.

“AĞACIN İZİNİ SÜRÜYORUZ”

Çevreci binalar ve daha yeşil kentler için 'ağacın izinde' mimari yapılaşma - 5
Ercan Şahin, Yıldız Entegre

Yıldız Entegre olarak tüm dünyada yeni mimari yaklaşımları yakından takip ettiklerini ve sürdürülebilirlik anlayışını tüm faaliyetlerinin temeline yerleştirdiklerini sözlerine ekleyen Ercan Şahin, “Son dönemde iletişimine ağırlık verdiğimiz ‘Ağacın İzinde’ mottosu da şirket olarak benimsediğimiz sürdürülebilirlik vizyonunun önemli bir göstergesi. Tasarımını ve üretimini gerçekleştirdiğimiz tüm ürünlerle, gelecekte de bu vizyona katkıda bulunmayı; orman ürünleri sektörünün lider oyuncusu olarak faaliyetlerimizde ‘ağacın izini’ sürmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE MİMARİ 8 KATI AŞAMAYACAK

Etiketler: , , , , , , ,

İdeal Cumhuriyet Köyü projesinin uygulandığı Brondby Kö…

Atatürk’ün ölmeden önce 1937 yılında tasarladığı Türkiye’yi temelden kalkındırmayı amaçlamış ‘İdeal Cumhuriyet Köyü’ projesi, Danimarka’nın Brondby şehrinde uygulandı ve tüm dünyaya örnek oldu.

Atatürk’ün üzerinde çalışarak uygulanmasını istediği bu proje, Cumhuriyetin ilk tarih profesörlerinden Afet İnan‘ın “Devletçilik İlkesi” ve “Cumhuriyetin Ellinci Yılı İçin Köylerimiz” adlı kitaplarında yer almıştı.

Afet İnan’ın kitaplarında bahsettiği, hatta bir dönem gerekli bakanlıklar ve valiliklere de tanıttığı bu projeye olumlu bir yanıt gelmemiş.

Etiketler: , , , , , ,

Selimiye Camisi’nin büyük depreme dayanıklı olduğu beli…

Vakıflar Edirne Bölge Müdürü Osman Güneren, Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Selimiye Camisi’nin restorasyon, rölöve, restitüsyon projelerini temin ettiklerini ve bu projelerin Bölge Koruma Kurulunca da onaylandığını hatırlattı.

UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer alan Mimar Sinan’ın “ustalık eseri” Selimiye Camisi’nin sadece Türkiye‘nin değil tüm dünyanın göz bebeği bir şaheser olduğunu ifade eden Güneren, şunları söyledi:

“Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak restorasyon öncesi projesi elimizde olmasına rağmen bir bilim heyeti oluşturmaya karar verdik. Bilim heyetini kurmamızın en önemli sebebi, restorasyonda nerede, ne kadar, neye ihtiyaç olduğunu tespit etmek amaçlıydı. Bu kapsamda statik konusunda uzman olan akademisyen üyemiz, özellikle Selimiye’nin statik durumunu ölçmek istedi. 2018 yılında yaptığımız modelleme çalışmasıyla son derece güzel veriler elde ettik. Bu verilere göre Selimiye Camisi’nin statik konusunda herhangi bir sıkıntısı olmadığı tespit edildi. Bu içimizi rahatlattı, bu tespit mimar olmasının yanında Mimar Sinan’ın dahi bir mühendis ciddi bir statik uzmanı olduğunu bir kez daha gösterdi. Modelleme çalışması ve jeoradar temel araştırmalarında temellerin, ana taşıyıcıların ve fil ayaklarının sağlam olduğunu da gördük.”

Bölge Müdürü Güneren, modelleme çalışması kapsamında 500 yıl ve 2500 yılda bir gerçekleşme olasılığı bulanan büyük depremlere caminin nasıl tepki vereceğinin de çalışıldığını kaydetti. Selimiye Camisi’nin büyük depremlere dayanıklı bir yapı olduğuna vurgu yapan Güneren, “Elimizdeki veriler 500 yılda bir gerçekleşmesi olası büyük depremlere karşı dahi Selimiye’nin statik açıdan ayakta olacağını gösterir nitelikte. Caminin en zayıf halkası olarak nitelenebilecek kısımları minareler ancak minarelerin dahi sağlam olduğu bilimsel raporlarla kanıtlanmış oldu.” dedi.

Caminin restorasyonuna bu yıl başlanması planlanıyor.

Etiketler: , , , , , ,

The Grand Seiko Studio Shizukuishi açıldı

Stüdyo, doğaya saygı duyan binalar tasarlamakla tanınan mimar Kengo Kuma tarafından tasarlandı.

2009 yılında felsefesini şöyle özetlemiş: “Mekan, doğanın ve zamanın bir ürünüdür; benim mimarlığım da bir tür doğa profili. Böylece doğayı daha yakından deneyimleyebiliriz. Şeffaflık, Japon mimarisinin bir özelliğidir; Şeffaflığı elde etmek için ışığı ve doğal malzemeleri kullanmaya çalışıyorum. ”

Grand Seiko için tasarladığı stüdyo mükemmel bir örnek. Ahşap konstrüksiyonu, Iwate dağına bakan çatısı ile ziyaretçilerin içeriden bile doğanın güzelliğini hissetmelerini sağlarken ve Grand Seiko’nun “The Nature of Time” felsefesi ile de uyum içinde.

Morioka Seiko Instruments‘ın içinde Grand Seiko’ya adanmış yeni bir stüdyo kapılarını açtı. Stüdyo, Grand Seiko’nun mekanik saatlerini monte eden ve ayarlamasını yapan saat üreticilerine ev sahipliği yapacak ayrıca daha fazla üretim kapasitesi ile çalışacak ve koleksiyonu genişletecek.

Ayrıca, ziyaretçilerin, son 60 yılda Grand Seiko’yu oluşturan fikir, koleksiyon ve karakteri yakından görüp öğrenebilecekleri bir sergi alanı da barındıracak. Yeni stüdyo, 1.975 metrekare müstakil bir bina ve Iwate dağına bakıyor.

Etiketler: , , , ,

Mersinli Derya Sakallı ‘2020 yılı ters gitti’ diyerek t…

“2020 TERS BİR YIL OLUNCA, EVİMİZİ DE TERS YAPALIM DEDİK”

Evin sahibi Sakallı, ilçe turizminin gelişmesine katkı sağlamak için ters ev de inşa ettiğini söyledi. 2020 yılının ters giden bir yıl olduğunu söyleyen Sakallı, “Seller, doğal afetler, koronavirüs nedeniyle 2020 yılı ters giden bir yıl olunca, ‘evimizi de ters yapalım’ dedik, o da ters oldu” dedi.

Etiketler: , , , , , ,

Mimar Sinan’ın doğduğu ev her yıl binlerce kişiyi ağırl…

Bekdaş, evin “Mimar Sinan Evi Müzesi” olarak turizme hizmet ettiğini ve her yıl binlerce kişiyi ağırladığını dile getirdi.

Evin mimari özellikleriyle insanların ilgisini çektiğini vurgulayan Bekdaş, şunları kaydetti: “Mimar Sinan, 23 yaşına kadar burada yaşadı. Bu bölge volkanik olduğu için taş işçiliği gelişmiştir. Mimar Sinan’ın evi de taştan yapılmıştır. Evin içinde kemerli alan vardır. Burası galeridir. 100-150 kişi alacak kapasitedir. Evin odasının birinde ocak ve ocağın aydınlatılması için bir baca vardır. İnsanlar ocak ile hem ısınır hem de yemek yapar. Bu baca aynı zamanda bir havalandırma görevini sağlar. Bir bölümde insanların bir bölümde ise hayvanların kaldığı yer var. Ayrıca evin bir bölümünde ambarlar, depolama, kiler ve sedirli alanlar vardır. Yalıtım taş olduğu için yazın serin, kışınsa sıcaktır. Sinan da bu evin mimarisinden etkilenmiştir. Sinan’ın yetiştiği bu ev, Sinan’a ilham veren bir mekandır. (Sinan) Bu evden yola çıkar ve Osmanlı’ya mimaride çağ atlatır.”

“BİR İNSANIN GELECEĞİNİ ÇOCUKLUĞU BELİRLER”

Bekdaş, mahalledeki yer altı şehrinin bir bölümünün Mimar Sinan’ın evinin altından da geçtiğini ifade etti.

Evin altında dehlizler, tüneller olduğunu ve komşuların buradan geçiş yaptığını anlatan Bekdaş, evin altındaki kazıların zaman zaman devam ettiğini belirtti.

Bekdaş, salgın sürecinde evi ziyaret edenlerin azaldığını, ancak turistlerin Mimar Sinan’ın yaşadığı yeri görünce hayran kaldıklarını vurguladı. 

GÜNDEM:  DAEŞ’İN TÜRKİYE SUİKASTÇISI BÖYLE YAKALANDI


NTV uygulamasını indirin, gelişmelerden haberdar olun

Etiketler: , , , , , , ,

Aydın’ın doğal güzelliği Caferli’nin özgün mimarisi kor…

Karara göre, mahalle sınırları içerisinde yapılacak tüm yeni yapılarda, devam eden tadilat projelerinde ve iskan raporu henüz alınmamış inşaatlarda geleneksel dokuya uygun malzeme seçimi yapılacak. Aynı zamanda yöresel mimari karakterinin korunması da sağlanacak. Bölgede inşa edilen betonarme yapılar bundan böyle üzeri doğal taş kaplamalı ve kiremit çatılı olacak. Alınan karar, 2014 yılından bu yana ekolojik tarım çalışmalarının da yapıldığı Caferli Mahallesi’nde çevre ve doğal yaşamın korunması açısından büyük önem taşıyor.

Etiketler: , , , , , ,

Tiny house nedir? (Tiny house tanımı ve tarihçesi)

Sarah Susanka‘nın 2007 de yayınladığı “The not so big house” (O kadar büyük olmayan ev) kitabının, bu kavramın başlangıcı olduğu kabul edilir.

TİNY HOUSE TANIMI

Tiny House (küçük ev) genellikle 10 metrekare ile 30 metrekare arasında, tekerlekli veya sabit olarak tasarlanan evlere verilen isimdir.

Bir evden daha fazla anlam taşıyan tiny house, bir yaşam biçimi olarak kabul edilir. Tüm dünyada ilgi gören, küçük ancak daha kullanışlı bir yaşam alanı yaratmasıyla avantaj sağlayan küçük evler,  farklı boyut ve şekillerde inşa edilebiliyor.

TİNY HOUSE TARİHÇESİ

Türkiye’de de yaygınlaşmaya başlayan küçük ev akımı, ABD’de özellikle 2008 küresel ekonomik krizi döneminde insanların alternatif konut arayışlarının ardından batı ülkelerinde de gelişmeye başlayarak bir sektör haline gelmeye başlamış. Alternatif bir yaşam arayanların tercihi olan bu akım sayesinde, zevkinize uygun küçük evi kolaylıkla satın alabilir, kendinize ait imarlı, imarsız arsa ya da bahçede yaşayabilirsiniz.

Hem ekonomik hem de çevreci bir seçenek olduğu için sürdürülebilir yaşamı teşvik etmekle birlikte deprem açısından düşünüldüğünde de güven veren tiny house, deprem kuşağında yer alan bir ülkede yer almamız sebebiyle bu akıma olan olan ilgiliyi zamanla daha çok artırabilir.

VIDEO: AĞAÇLARA KURULAN ÇADIRLARDA TATİL

Etiketler: , , , ,