Daima şiir
Usta çizer Hasan Aycın’ın bir çizgisiyle açılan dergi, her kuşaktan pek çok kıymetli ismin şiirlerine yer veriyor. İbrahim Tenekeci’nin “Yaşamak Yara” isimli şiirini Yunus Karadağ’ın “Güzün Gizlediği Suçlar”, Mehmet Narlı’nın “Ömürlük İhtimal”, Hüseyin Atlansoy’un “İncimek” isimli şiiri takip ediyor. Dilara Ayşe Akdeniz, Nadir Aşçı, Nurullah Genç, Murat Güzel, Seyyid Ensar, Mehmet Fatih Öz, Mustafa Uçurum, Ali K. Metin, Mustafa Muharrem, Aziz Kağan Güneş, Berat Demirci, Ömer Fatih Andı, Emre Demir, Filiz Atlı, Mustafa Tünay ve Cengizhan Konuş bu sayının diğer şairleri.
“Çekilmiş Tabanca Kadar” isimli şiiriyle Ayşegül Baytut bu sayının arka kapağını süsleyen isim oluyor: “İçeride unutuldu anahtar yüzyıldır / Göğsüm çekilmiş tabanca kadar ağır”
Daima Filistin
“Filistin bir insanlık meselesidir” sözüyle sunulan dosya, Halil İbrahim İzgi’nin “Filistin İçin Yapmamamız Gerekenler” başlıklı yazısıyla açılıyor. Mustafa Özel “Filistin’den Mektup Var” başlıklı yazısından “Siyonistler haklıyı, hakkı, hakikati, hak davayı, Hakk’ın Davası’nı yok edemeyeceklerini elbette öğrenecekler.” diyor. Said Yavuz “Boykotun Dili ya da Tebük Seferi’nden Geri Kalmak” başlıklı yazısında boykot meselesini İslâm tarihinden örneklerle ele alıyor. Arif Ay “Nuri Pakdil’in Dünyasında Orta Doğu ve Kudüs” başlıklı yazısında Pakdil’in eserlerindeki Kudüs imajını ve Orta Doğu imgelerini irdeliyor. Rıdvan Kadir Yeşil “Âşık Min Filastîn” başlıklı yazısında Mahmud Derviş’in sürgünde geçen hayatını ve eserlerini ele alırken Selim Cerrah “Ayakta Durmak” başlıklı yazısında “Bize düşen; taraf olmamız gereken yerde taraf olmak, istikamet üzere yaşamaya talip olmaktır.” diyor. Ali Emre, Ahmet Edip Başaran, Emel Özkan, Mehmet Aycı, Harun Yakarer ve Ayşe Hilâl şiirleriyle dosyaya katkı sunan isimler.
Öykü, Deneme
Ocak sayısının öykü sayfalarını; Kâmil Yeşil “Mezar Taşı, Resim Fırçası”, Eyyüp Akyüz “Selam”, Meral Afacan Bayrak “Saadet Ocağı” ve Şeyma Subaşı “Zamansız” isimli öyküleriyle zenginleştiriyor.
Erol Göka aşk ve aile yazı dizisine devam ederken Muhammet Enes Kala “Vefa: Her Şey Bittiğinde Kalan”ı yazıyor. Handan Acar Yıldız “Çoğaltarak Değersizleştirme ve Toplu Delirme Üzerine” başlıklı yazısında “Kelimeler arttıkça anlam kayboluyor.” diyor. Zeynep Merdan “Antika İnsan” tanımını genişleterek bu insanların eşsizliğini kaleme alıyor. Mahmut Bıyıklı “Annemin Yanık Türküleri” yazısının ikincisini yazarken Müslim Coşkun “Adımlarında Bir Ferahlık Hissi” başlıklı yazısında modern zamandaki insanın yalnızlığını anlatıyor. Ahmet Edip Başaran “Rüzgâr Külü” yazı dizisinin dokuzuncusunu yazarken Dursun Çiçek, Orta Anadolu’nun ozanlar şehri Kırşehir ilini “Türkü Çığıran Toprak” başlıklı yazısıyla anlatıyor. İbrahim Tenekeci mektup türünde kaleme aldığı “Hayat Beklenmedik Bir Şeydir” başlıklı yazısında “Sevgi sebat eder. Zorluğa ve yokluğa dayanıklıdır. İyilik üzerine kurulmuş zarif dostluklar da böyledir” diyor. Muhsin Macit, Namık Açıkgöz, Hüsrev Hatemi, Mustafa Özçelik, Ayşe Altıntaş ve Fikriye Bilge Bircan kitap inceleme ve değerlendirme yazılarıyla bu sayıya omuz veren diğer isimler.
Söyleşi
Muhit, bu sayısında iki söyleşiye birden yer veriyor. Nahide Nagehan Akyol soruyor, Son Durağın Şarkısı isimli son kitabı Muhit Kitap’tan çıkan Serkan Üstüner cevaplıyor: “Herkes bir hikâye yazmak için mücadele ediyor.”
Cengizhan Konuş’un sorularını ise Yaşayınca Geçmeyen isimli son şiir kitabı çıkan Mehmet Tepe cevaplıyor: “Şiir, bir mesuliyet meselesidir.”