Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu Seramik Sanatçısı Erten Konyar, Amasya Valiliği Geleneksel Türk Sanatları Merkezi’nde verdiği seramik kursu ve yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Amasya Valiliği Geleneksel Türk Sanatları Merkezi’nde, Seramik Kursu Eğitici hocası olarak görev yapan Erten Konyer’in elinde bambaşka şekillere giren seramiklerin aynı zamanda bir de hikayeleri var. Yaptığı çalışmalarla insanlara mesaj veren, çalışmalarına anlam yükleyerek hikayeler katan Konyer, daha çok mitoloji çalışmalar yaptığını söyledi. Mitolojik kaynaklı figürleri gelenekselleşmiş sembollerden farklı bir biçimde ele alan ve yorumlayan seramik sanatçısı figürlerini çağdaş bir anlayış ile nasıl ele aldığını anlattı.
GENELLİKLE ELLE ŞEKİLLENDİRME YAPIYORUZ
Erten Konyar, “Seramikte klasik yöntemler kullanıyoruz çok makineleşmiyoruz. Elle açma, çamuru vurma, sucuk tekniği, elle sıvama tekniği gibi seramikte kullanılan birçok tekniği kullanıyoruz. Genellikle elle şekillendirme yapıyoruz. Kalıp kullanıyoruz. Benim yaptığım çalışmaların mutlaka bir hikayesi vardır. Bir şeylerden esinlenerek yaparım. Son olarak ülkemizi vuran deprem ve sel felaketinden esinlenerek bir çalışma yaptım.” Diye konuştu.
TÜRK MİLLETİNİ ANKA KUŞUNA BENZETİYORUM
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenerek eserler yapan Erten Konyar, Türkiye Cumhuriyeti’nin sağlam, düştüğü zaman ayağa kalkmasını bilen bir devlet olduğunu anlatan çalışmayı ise şu şekilde anlattı: ” Hitit vazosu üzerine Türkiye’yi çalıştım ve bunu tutup yakalayan bir Anka kuşu var. Anka kuşu mitolojide küllerinden tekrar doğan bir kuştur. Doğal olarak ben Türk milletini Anka kuşuna benzetiyorum. Ne kadar yıkılırsak yıkılalım tekrar ayağa kalkmasını biliyoruz. Tarihte de bu böyledir. Selçuklu devleti yıkıldı, Osmanlı kuruldu, Osmanlı devleti yıkıldı Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Bizler köklerine sağdık bağlı bir milletiz. Doğal olarak da düştüğümüz zaman kalkmasını biliriz.” Dedi.
DOĞAYA SAYGI DUYMAMIZ GEREKİYOR
Erten Konyar Şanlıurfa ve Adıyaman’da olan sel felaketi ile ilgili yaptığı çalışma hakkında şunları söyledi: “Son zamanlarda yaşanan felaketlere bakılırsa doğayla bir savaş var aslında. Doğa bizimle savaşıyor, bize ders veriyor. Ağacı yok ediyoruz. Her yeri betonlaştırıyoruz. Bu eserde dünyayı temsil eden bu vazonun etrafında kökler var. Yeşili doğayı temsil eden kökler var. Bu eserdeki kadın başını eğip eğiliyor ve bir kök kadının başını tutuyor. “Yeter sen bana saygı duyduğun sürece ben de seni korumasını ve kaldırmasını bilirim” diyor. Bu çalışmamda anlatmak istediğim bu, belki çok basit görünüyor ama derin bir hikayesi var. Doğal olarak doğaya saygı duymamız gerekiyor. Sel felaketi olan yerlerde ağaçlandırma olsaydı, yeşil bir yer olsaydı beklide bunları yaşamayacaktık.” dedi
Amasya’yı temsilen bir vazo tasarlayan Erten Konyar “Amasya’yı temsil eden vazomuzda Teşup’ heykelleri var. Bu eseri Raku tekniği ile yaptım. İlkel bir şekilde fırında değil, düşük ısı tekniği ile toprak da pişti. Bir kuyunun içine koyup pişiriyorsunuz.” dedi.
Erten Konyar, Hüma kuşlu çalışmasını hakkında ise: “Hüma kuşu çalışmamı ilerleyen bir süreç içerisinde yapacağım Anadolu Medeniyetleri sergim için yaptım. Hüma kuşu mitolojik olarak Azerbaycan’a dayanıyor. Oradan Selçuklu Devletine geliyor. Hamile bir kadın rüyasında bu kuşu omzuna konduğunu görürse çocuğum hükümdar olacağına inanılıyor. Buda benim ilgimi çekti. Çamur biraz kuruduğunda, daha pişirilmeden önce kazıma yöntemi ile yapıyoruz. Pişmemiş hamuru renklendiriyoruz ve bazı aparatlarla kazıyoruz, şekillendiriyoruz. Çok ince işi vardır.” diye konuştu.