Anadolu coğrafyasında su altı yüzey araştırmalarının 1960’larda başladığını belirten Kocabaş, “Dünyadaki ilk bilimsel su altı arkeoloji kazısı Anadolu kıyılarında gerçekleştirildi. Su altı arkeolojisinin babası olarak isimlendirilen ve geçtiğimiz yılarda kaybettiğimiz Amerikalı arkeolog Prof. Dr. George Bass tarafından 1960’larda Gelidonya Batığı’nın kazısıyla başladı. Bu bilimsel çalışmalar günümüze kadar devam etti. Hatta bu anlamda dünyanın en büyük batık gemi repertuvarını bize sunan Yenikapı batıkları, zincirin son halkasını oluşturuyor. 1960’larda kültür mirasının bulunmasına yönelik başlayan su altı yüzey araştırmaları ve kazıları günümüzde de aktif bir şekilde devam ediyor. Bulunan bütün batıklar ulusal veri tabanında kayıt altına alınıyor. Araştırma yapılmayan yerler eskiden dalışa yasak bölgelerdi ve sportif dalışlara yasaktı. Ama bu araştırmalar tamamlandıkça ve kültür envanteri çıkarıldıkça bu bölgeler de peyderpey dalış turizmine açılıyor” dedi.
“TÜRKİYE’DE SU ALTI ARKEOLOJİK KAZILARI ARTACAK”
Önümüzdeki yıllarda su altı arkeolojik kazılarının artacağını ve envanterin genişleyeceğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kocabaş, “Bizim koruma mevzuatımız arkeolojik anlamda değerli olan batık gemilere ve tarihi batıklara dalışa müsait değildi. Ancak son yıllarda çıkan yeni yasalarla bu batıkların gezilebilir hale getirilmesi hedefleniyor. Mesela bunlardan bir tanesi Çanakkale’de yer alan 1’inci Dünya Savaşı’ndan kalma tarihi Gelibolu Batıkları dalış turizmine açıldı. Yakında arkeolojik batıklara bu tür sportif dalışların belli kurallar çerçevesinde yapıldığını daha sık duyacağız” şeklinde konuştu.