Bu da ister istez gettolaşmanın önünü açtı. Yapılan milyarlarca euro tutarındaki yatırıma rağmen, Fransa’da doğma büyüme banliyö gençliği etnik, kültürel ve dinsel kökleri nedeniyle kendisini toplumdan dışlanmış hissetmeye başladı. Hatta bugün sokak eylemlerine katılan 12-15 yaş grubundaki banliyö gençlerinden kimilerinin nine ve dedelerinin 1980’li yıllarda benzer olaylara katılmış olma olasılığı da yüksek.
Ulusal ve yerel planda siyasilerin somut çözüm üretememesi üzerine sorun otomatikman kronik hale geldi. Diyalog koptu. Eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy gibi kimi sağcı siyasiler oy namına banliyöleri “basınçlı suyla temizleme” sözü vererek ateşin üstüne adeta benzin döktü.